DEVAM: 130. Kadın,
Hayızken Giydiği Elbisesini Yıkar
حَدَّثَنَا
يَعْقُوبُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
يَعْنِي ابْنَ
مَهْدِيٍّ
حَدَّثَنَا
بَكَّارُ
بْنُ يَحْيَى
حَدَّثَتْنِي
جَدَّتِي
قَالَتْ
دَخَلْتُ
عَلَى أُمِّ
سَلَمَةَ
فَسَأَلَتْهَا
امْرَأَةٌ
مِنْ قُرَيْشٍ
عَنْ
الصَّلَاةِ
فِي ثَوْبِ
الْحَائِضِ فَقَالَتْ
أُمُّ
سَلَمَةَ
قَدْ كَانَ
يُصِيبُنَا
الْحَيْضُ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ فَتَلْبَثُ
إِحْدَانَا
أَيَّامَ
حَيْضِهَا
ثُمَّ
تَطَّهَّرُ
فَتَنْظُرُ
الثَّوْبَ
الَّذِي
كَانَتْ تَقْلِبُ
فِيهِ فَإِنْ
أَصَابَهُ
دَمٌ غَسَلْنَاهُ
وَصَلَّيْنَا
فِيهِ وَإِنْ
لَمْ يَكُنْ
أَصَابَهُ
شَيْءٌ
تَرَكْنَاهُ
وَلَمْ
يَمْنَعْنَا
ذَلِكَ مِنْ
أَنْ نُصَلِّيَ
فِيهِ
وَأَمَّا الْمُمْتَشِطَةُ
فَكَانَتْ
إِحْدَانَا تَكُونُ
مُمْتَشِطَةً
فَإِذَا
اغْتَسَلَتْ
لَمْ
تَنْقُضْ
ذَلِكَ
وَلَكِنَّهَا
تَحْفِنُ
عَلَى
رَأْسِهَا
ثَلَاثَ
حَفَنَاتٍ فَإِذَا
رَأَتْ
الْبَلَلَ
فِي أُصُولِ
الشَّعْرِ
دَلَكَتْهُ
ثُمَّ
أَفَاضَتْ
عَلَى سَائِرِ
جَسَدِهَا
Bekkar bin Yahya,
ninesinin şöyle dediğini haber verdi: "(Bir gün) Ümmü Seleme'nin yanına
gitmiştim ki, Kureyş'ten bir kadın, (kadının) hayızlı iken giydiği elbisede
namazı (n hükmünü) sordu. Ummü Seleme şu cevabı verdi: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) zamanında biz hayz olur, hayz günlerinde bir elbise giyer,
temizlenince hayızlı iken giydiğimiz bu elbiseye bakardık: Eğer ona kan
bulaşmışsa, yıkar ve o elbise içinde namazı kılardık. Ona bir şey bulaşmamışsa
(yıkamaya gerek duymaz), onunla namaz kılardık.
Saçı taralı olana
gelince, bizden birinin saçları taralı (saçları taranacak kadar uzun) ise;
guslettiğinde saçlarını çözmez, başı üzerine üç avuç su döker, saçlarının
dibine ıslaklık nüfuz ettiği zaman onu ovalar sonra da (suyu) bedeninin geri
kalan kısmına dökerdi.
Bu hadisi Sadece Ebû
Dâvûd rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Hadis eğer kan bulaştırılmamışsa hayız halinde
iken giyilen elbiseyi yıkamadan giyip onunla namaz kılmanın caiz olduğuna
delalet etmektedir. Zira pis olan giyilen elbise değil, o haldeki kandır. Kan
olmayınca da elbise temizdir. Ümmü Seleme cevabında, saçı sık olduğu için
saçını tarakla tarayan kadının guslederken saçlarını ve örgülerini çözmesine
lüzum olmadığını da söylemiştir. Hadisteki ifadede saçın sık oluşundan
bahesedilmemekte ise de, kadının saçlarını tarayıcı olmasından maksat onların
sık olduğunu ifade etmektir. Mecazen buna "mümteşita" denmiştir.
Burada ifade edilmek istenen husus, hayızdan kurtulan kadının yıkanırken
örgülerini çözmesi gerekmediğidir.
Kadının
adet halinde giydiği elbiseye kan bulaşmaması halinde o elbise ile namaz
kılabilir. Bulaşmışsa, yıkadıktan sonra kılabilir.